OEDAŞ, ELEKTRİKLİ ARAÇTAN ŞEBEKEYE ENERJİ TRANSFERİ İÇİN ÇALIŞIYOR
ARTAN ELEKTRİKLİ ARAÇ
KULLANIMININ ELEKTRİK DAĞITIM ŞEBEKELERİ ÜZERİNDE OLUŞTURACAĞI EKSTRA TALEP, AKILLI
ŞARJ YÖNETİMİ İLE KARŞILANABİLİR
Çevreye karşı sorumlu bir elektrik
dağıtım şirketi olma misyonuyla Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları yürüten OEDAŞ,
AB destekli FlexiGrid projesinde sona doğru yaklaşıyor.
‘Elektrikli araçtan şebekeye enerji transferi’ yoluyla şebeke esnekliğinin
sağlanması üzerinde çalışılan projede farklı vaka çalışmalarını baz alan dört
ülkedeki demo sahalarından birinin de Türkiye olduğunu söyleyen OEDAŞ Ar-Ge
Müdürü Ural Halaçoğlu, “OEDAŞ olarak bu projeyi ülkemiz adına yürütüyoruz. Bu
kapsamda Eskişehir’in Tepebaşı ilçesindeki Yaşam Köyü’nde sistemlerin
kurulumunu gerçekleştirdik. Bu yeni teknoloji ile dünyada ve Türkiye’de
kullanımı giderek artan elektrikli araçların şebekede meydana getirebilecekleri
sıkışıklıklar önlenebilecek. Regülasyon desteği ile elektrikli araç sahipleri
tarafından da şebekeye bir enerji transferi sağlanabilecek ve bu sayede araç
sahipleri de üretici konumuna geçebilecek” dedi.
İklim krizinin
etkilerinin her geçen gün daha fazla hissedildiği günümüzde, dünyanın öncelikli
gündemlerinden biri de yeşil dönüşüm. Özellikli Avrupa Yeşil Mutabakatı ve
Paris Anlaşması ile birlikte yeşil dönüşüm alanındaki farkındalık giderek
artıyor. İşletmeler başta güneş enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji
yatırımlarını ve atıkları enerjiye çevirmeye yönelik projeleri hayata
geçirirken, konutlarda da özellikle güneş panellerinden yararlanılıyor. Dağıtık
üretim olarak da adlandırılan yani santral yerine yenilenebilir enerji
kaynakları veya elektrik üreten çeşitli teknolojilerin kullanılmasıyla enerji
üretimi sağlayan bu sistemlerin verimli bir şekilde çalışması, elektrikli
araçların ve batarya depolama sistemlerinin esneklik amacıyla kullanılması,
elektrikli araçtan şebekeye(V2G) enerji transferi teknolojisinin denenmesi ve
OEDAŞ için altyapısının oluşturulması, geleceğin dağıtım şirketlerinin
karşılaşacağı problemlere yönelik altyapı oluşturulması için Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), pek
çok Ar-Ge projesinin yanı sıra FlexiGrid adında bir Ar-Ge projesi
yürütüyor. Avrupa Birliği tarafından desteklenen proje kapsamında elektrikli
araçtan şebekeye enerji transferi gibi geleceğin teknolojileri de deneniyor.
Ural Halaçoğlu: “Proje kapsamında demo çalışma gerçekleştirilen
4 ülkeden biriyiz”
OEDAŞ Ar-Ge Müdürü Ural Halaçoğlu, Kasım 2019’da başlayan ve Nisan
2023’te tamamlanması planlanan proje hakkında bilgi verdi. Avrupa Birliği
Horizon 2020 Programı kapsamında, geleceğin dağıtım şebekesine esneklik
kazandırma hedefiyle oluşturulan projede Bulgaristan, İsveç, İsviçre ve Türkiye
olmak üzere dört pilot ülke seçildiğini söyleyen Halaçoğlu, “Proje kapsamında odaklanılması hedeflenen bazı demo
çalışmalarını ülkemizde OEDAŞ olarak biz yürütüyoruz” dedi.
Halaçoğlu, yapılan çalışmaları şu sözlerle anlattı; “Eskişehir’deki
Tepebaşı Yaşam Köyü’ne araçtan şebekeye enerji transferi sağlayan V2G (Vehicle
to Grid/Araçtan Şebekeye) uyumlu şarj istasyonu, DC hızlı şarj istasyonu ve
batarya depolama sistemini içeren sistemin saha kurulumlarını tamamladık. Şu
anda biri V2G uyumlu araç, biri de yüksek hızlı şarj istasyonunda akıllı şarj
yönetimini test etmek için elektrikli araç olmak üzere toplam iki aracımız
bulunuyor. Amacımız çift yönlü (V2G), tek yönlü (V1G) elektrikli araç ve şarj istasyonlarının
bulunduğu sistemimizi batarya depolama sistemini de kullanarak optimum bir
şekilde akıllı şarj algoritmalarıyla yönetmek ve üzerinde düşündüğümüz
senaryoları gerçek bir ortamda, gerçek sistem ve platformlarla test etmek.
Sistem entegrasyonu için çalışmalarımızı neredeyse tamamladık. Bu süreçte
dijital akıllı şebeke teknolojileri, araçtan şebekeye enerji transferi
teknolojileri, IoT (Nesnelerin İnterneti) ve Blockchain (Blok Zinciri)
teknolojilerini kullanıyoruz.”
“Kullandığımız araçlar enerji transfer edebilecek”
Önümüzdeki
yıllarda elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla birlikte V2G teknolojisine sahip
araçların da yaygınlaşmasının beklendiğini ifade eden Halaçoğlu, “Böylece bu araçların şebeke için ‘sanal güç santrali’
gibi kullanılması ve depolanan elektriğin şebekeye aktarılması mümkün
olabilecek. Bizim üzerinde çalıştığımız sistemde araçlardan biri standart tek
yönlü şarja olanak sağlayan bir araç iken diğeri buna ek olarak şebekeye deşarj
özelliğini de taşıyor. Bu ikinci araç, bataryasında depoladığı enerjiyi iş
modeli doğrultusunda ihtiyaç halinde şebekeye aktarabilecek. Bu yeni teknoloji ile dünyada ve Türkiye’de kullanımı
giderek artan elektrikli araçların şebekede meydana getirebilecekleri
sıkışıklıklar önlenebilecek. Regülasyon desteği ile elektrikli araç sahipleri
tarafından da şebekeye bir enerji transferi sağlanabilecek ve bu sayede araç
sahipleri de üretici konumuna geçebilecek” diye konuştu.
Halaçoğlu, geleceğin akıllı sistemleri üzerine çalıştıklarını, bu
çalışmaların geleceğin regülasyonlarının oluşturulmasına da ışık tutacağını
ifade etti. Halaçoğlu, yürütülen
projenin EPDK tarafından desteklendiğini de sözlerine ekledi.
“Geleceğin sistemlerinin altyapısını oluşturuyoruz”
Projenin nihai
hedeflerini de anlatan Halaçoğlu,
“Elektrikli araç kullanımı dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artış gösteriyor.
Dolayısıyla araçlardan şebekeye enerji transferinin, geleceğin önemli
teknolojilerinden biri olacağını öngörüyoruz. Bununla birlikte bu proje hem
standart tek yönlü şarj ile uyumlu araçların şebeke durumuyla koordineli bir
biçimde akıllı bir şekilde şarj edilmesini hem de dağıtık üretim
entegrasyonunun artmasıyla meydana gelebilecek sorunlara karşı hazırlıklı
olunmasını ve bunlara yönelik altyapıların şimdiden oluşturulmasını sağlıyor”
açıklamasında bulundu.
“22 proje üzerinde çalışıyoruz”
OEDAŞ Ar-Ge
departmanı hakkında da bilgi veren Halaçoğlu
şunları söyledi; “OEDAŞ Ar-Ge
departmanı olarak inovasyon çerçevesinden yeni ürünler, sistemler ve tasarımlar
geliştirmeyi hedefliyoruz. Şu anda 4’ü AB destekli olmak üzere toplam 22 proje
yürütüyoruz. Yenilenebilir enerji kaynakları, elektrikli araçlar ve şarj
istasyonları, mikro şebeke ve depolama sistemleri, IoT, bilgi ve haberleşme
teknolojileri, yapay zekâ, büyük veri ve siber güvenlik üzerine çalışıyoruz.
Bunları yaparken de dağıtım şebekesine yönelik dünyadaki en iyi uygulama
örneklerini araştırıyor, yerli kaynaklar ile Türkiye’ye özgü çözümler
üretiyoruz.”
Haberlere Dön